TurkHoliGan.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TurkHoliGan.Net


 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ''Quaresma'ya ihtiyacım yok!''

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Site Habercisi
Admin
Admin
Site Habercisi


Mesaj Sayısı : 258
Points : 770
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 03/04/09

''Quaresma'ya ihtiyacım yok!'' Empty
MesajKonu: ''Quaresma'ya ihtiyacım yok!''   ''Quaresma'ya ihtiyacım yok!'' EmptyCuma Tem. 24, 2009 6:12 pm

''Quaresma'ya ihtiyacım yok!'' Mustaf19

Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, takımın durumundan hedeflere, transferden Şampiyonlar Ligi'ne kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı..

Çalışmalarını İspanya'nın Huelva'da kentinde sürdüren Beşiktaş'ta teknik direktör Mustafa Denizli, 29 Haziran'dan itibaren başlayan hazırlıklardan sonra şimdi de maç döneminin başladığını belirtti ve şöyle devam etti: "Takımımızda geçen yıldan bu yana bir takım değişiklikler var. Yaptığımız bu operasyon Beşiktaş takımının daha başarılı olması içindir. Geçen yıl göreve başladığım zaman futbolcularımın taşıdığı bir unvan yoktu. Ancak bu sene hem futbolcularım hem takımım taşıdığı, taşıyabileceği bir takım unvanlar var. Bu unvanlar bizim işimizi zorlaştırıyor. İşte bunun için ayrı bir çalışma ve farklı bir ruha ihtiyacımız var. Şimdi bu çalışma ve ruhu oluşturmak için çaba sarfediyorum" diye konuştu.

Çalışmaların ilk etabında yeni sezon hazırlıklarını farklı bir çizgiye taşıyarak, tesislerde çalışma programını aynen sürdürdüklerini anlatan Denizli, "Önemli olan ne kadar rahat bir ortam olduğudur. Ben yurt dışına ilk olarak çıkaran teknik adamlardan biriyim. 20 yıldır önemli değişiklikler oldu, olumlu. Takımlar yurt dışında çalıştıkları zaman iyi tesisler olmadığı için gidiyorlardı. Ama kulüpler bu imkanları yarattılar. Eğer önemli bir turnuva olmasa, önemli takımlar olamasa bu seyahate de çıkmayacaktık. Bir de dünyanın yaşadığı değişen iklim koşulları; yurt dışı artık daha olumsuz hava şartları var. Araştırdık. Bu turnuvaya katılmaya karar verdiğimiz zaman nem oranı dahil, sıcaklıkları dahil araştırdık. Burada önümüzdeki 20 günün iklim şartlarını ve nem oranlarını aldık. Hemen hemen İstanbul ile aynıydı. Buranın avantajı rutubetle ilgiliydi. Burada o şartlar İstanbul'dan daha iyi. Kaldığımız şartlar daha iyi. Çok uzun süreli olmayan maç programını burada yapıyoruz. Burada farklı olan bir turnuvaya katılacak olmamızdı. Hazırlık dönemini içerde başlayıp, dışarıda bitiriyoruz" ifadelerini kullandı.

-10 NUMARA TRANSFERİ-
Denizli, "Savaşan bir takım oluşturdunuz. İstediğiniz 10 numara gelirse takımın neresine koyacaksınız?" şeklindeki soruya şu cevabı verdi:
“Bizde klasik 10 numara anlayışı biraz farklı. İnsanların aklına hemen çok koşmayan, mücadele etmeyen fakat bireysel yetenekleri ile iyi top yapan yaratıcı bir profil geliyor. Bizim kafamızdaki 10 numara anlayışı bu değil. Birinci derecede fizik olarak ağırlığını koyan, mücadele eden, becerilerini takımına akseden, en az arkadaşları kadar çalışan biri olmalı. Yani 10.5 numara bir oyuncu. Bu takımda bir Delgado gerçeği var. Ben Beşiktaş’a gelmeden özellikle iyi top kullanan en iyi oyunculardan biriydi O. Ama geçirdiği talihsiz sakatlıklar ayrılıklar yaşamamıza neden oldu.

Eğer şartlar zaman açısından Delgado’nun bizimle olmasıyla ilgili olarak pinti davranıyorsa benim istediğim gibi bir 10 numaraya ihtiyacım var. Takıma böyle bir dönemde faydalı olacağı kanaatindeyim. Şu anda yüzde yüz var mı, hayır. Ama kullanabilirsek takımın özellikle bu döneminde faydalı olur kanaatindeyim. Olmazsa zor mu olur işimiz, hayır. Eğer olmazsa da fark etmez. Eğer Delgado kalırsa da ona göre bir oyun sistemi gelişitiririm. O tür oyunculara sahip değilsek oyun planımızı değiştirebiliriz.”

-"TRANSFER 10 GÜNDE BİTMEZSE DELGADO'YLA DEVAM"-
Geçen yıldan daha iyi tempolu bir yapıya sahip olduklarını vurgulayan Denizli, "Daha çabuk, daha üretken bir futbol oynayacağımızı söyleyebiliriz. Bu manada kadromuza bir futbolcu daha katabilirsek, katacağız. Zaten olacaksa da bu uzun sürmeyecek. 1 hafta ile 10 gün arasında kadromuza katabilirsek, katarız. Aksi takdirde Delgado ile devam edeceğiz. Ancak bu sefer de onun takıma erken dönebilmesi için çaba sarf edeceğiz. Hem doktorlar hem de biz deneyeceğiz. Bu seyahat sona ermeden bu transfer bitebilir. Ancak kadromuza yeni bir oyuncu katma olasılığımız yüksek gözüküyor. Belki bu seyahat bitmeden bunu yapabiliriz.”

-"GÖKHAN'IN KALMASINI ARZULUYORDUM"
Takımdan gidenler ve gelenler hakkında da konuşan Denizli şunları söyledi: “Bir takım ne kadar başarılı olursa olsun, taktiksel olarak ya da bölgesel olarak futbolcuya ihtiyacınız olabilir. Transferleri bire bir olarak kontrol etme şansınız da yoktur. Buna Gökhan örneğinde rastladık ve yaşadık. Gökhan geçen yıl kadromuzda mücadele eden bir futbolcuydu. Görevini de başarı ile yapıyordu. Bizim istediğimiz dışında bir tranfer gerçekleşti. Ben bizimle kalmasını arzuluyordum ama olmadı. Bu gayet doğaldır. Kaynaklanan zorunlu bir ihtiyaç ortaya çıktı. Dolayısıyla oraya Matteo Ferrari’nin alınmasını düşünerek kendisi takip ettiğimiz, bildiğimiz bir oyuncunun alınmasını istedik. Bu transferde önemli unsur Gökhan’ın ayrılışı. İbrahim Toraman’ın uzun süreli bizlerle olmayacak olması bir üçüncüsü Zapo’nun, ki benim teknik adamlık yaşantımın en dürüst en karakterli oyunculardan birisidir, saha içinde her şeyini ortaya koyabilen ender oyunculardan biri. Hem aynı bölgede kendi vatandaşı ile birlikte görev yapması ve zaman zaman yaşadığımız bireysel ve bloktaki sorunları nedeniyle belki bu değişiklik zorunlu hale geldi. Böyle bir tercihte bulunduk. Bunu Zapo’nun kendisine de buraya gelmeden söyleme imkanım oldu. Kendisi saygıdeğer bir oyuncu profili. Arzu etmediğimiz bir değişiklik oldu. Ferrari transferi böyle oldu. Keza geçen yıl bizde görev yapan Cisse özellikle son dönemlerde bizle olan dilayoğu takımla olan diyaloğu görevler ve özverisi son derece memnumdum. Onda da sıkıntılarımız zaman-tempo sıkıntısı idi. Cisse, geçen yılın son döneminde otaya koyduğu performansla bu seneyi devam ettireceğini göstermişti. Burada bir tahlihsizlik yaşadık. O dönemde bu görevi daha tempolu daha takım için özellikle ofansif yönde etki edebilecek bir futbolcu ile temas halindeydik. Bu da Fink idi. Nisan ayında bir karar vermek zorundaydık. Kontratı sona eren bir futbolcuydu. Bir karar vermek zorundaydık. En azından bohnservis söz konusu değildi. Maliyeti önemli bir rakam değildi. O günkü şartlarda Nisan ayından itibaren performansı yükselmesine rağmen bu kararı vermiştik artık. Bu kararları veren insan benim. Bir tek Başkan ve ben bilgi sahibi idim. Diğeri İsmail. Şimdi İsmail Türkiye liglerini tararsanız ileriye dönük kedi bölgesinde olan gelişmekte olanların arasında en önemli gelişme kaydeden genç bir oyuncu olarak karşımıza çıktı. Niye tercih edildi? Türkiye’nin en istikrarlı futbolcularından biri. Türkiye’nin en önemli sol kanat oyuncularından birinin alternatifi olarak transfer ettik. Bu sene onu transfer etmeseydik bir daha ki sene onu transfer etme şansımız olur muydu, bilemiyorum. İşte bu kararı çabuk ve net bir şekilde verdik. 2 tane bu ülkenin bir tanesi oynadığı zaman çok başarılı ikincisi ise gelecek vaat eden 2 futbolcuyu örnek olarak varediyoruz. İsmail, İbrahim’in bütün tecrübelerini öğrenecek. O tecrübesini gelişmekte olan tecrübesini ortaya koyacak. Uzun yıllar görev yapacak biri. İlk etapta olumlu transfer olduğunu söyleyebilirim. Önemli olan bu transferlerde yanılgı payının az olmasıdır. Dünyanın en büyük transferleri bazen beklenen randımanların altında kalabilir. Dış transferler bazen hayal kırıklığı olabilir. Bir diğer genç Rıdvan’ın Beşiktaş'a kazandırılması. Benim bildiğim bir oyuncu. Hocaları ve İzmir’deki futbol adamları ile yaptığım konuşmalar sonrası Beşiktaş'a uzun süre hizmeti olabilecek bir oyuncu. Keza Necip. Geçen yıl kısa bir dönem bünyemizdeydi. Bizden yetişti. O da bu kadronun içinde. Erhan, ilk yaptığımız transferlerde biridir. Aydın ile ilgili Ankaraspor’un bize bu tranferde değişim olarak teklif ettiği; Erhan’ın da alınmasını istedim. Ekrem’in alındıktan sonra ne zaman döneceğini bilmemiz mümkün değil. O da alternatif bir oyuncumuz oldu. Rıdvan da o bölgede oynuyor. Transfer ettiklerimiz ile ilgili düşüncelerim böyle.”

ŞAMPİYONLAR LİGİ
Takımın genel durumu hakkında değerlendirmelerde de bulunan Mustafa Denizli, oyuncuların hem çalışma arzusundan hem de temposundan memnun olduğunu belirtti.

Türkiye'de insanların kafasında bu kadro ile Şampiyonlar Ligi'nde ne yapılacağının bulunduğuna değinen Denizli, "Bu kadro Şampiyonlar Ligi'nde ne yapabilir? Şimdi futbolda 2 tane konuşulan konu var. Bir tanesi teori, bir tanesi pratik. Teori dediğimiz konu bu bizim masaüstü değerlendirmesi. Takım daha sahaya çıkmadan genel görüntüsü ile ilgili değerlendirmeler. Evet kağıt üzerinde bu Şampiyonlar Ligi'nde diğer takımlar bizden ağır basıyor. Ama biz kağıt üzerindeki değerlendirmeleri büyük ölçüde yanıltmak istiyoruz. En azından gerçekleştirmemek istiyoruz. Türkiye, Beşiktaş gibi iyi bir takıma sahip. Ya da Avrupa'da mücadele edecek takımlar gibi. Bu dengelerin zaman zaman bizim aleyhimize bozulduğunu görebilirsiniz. 3 büyüklerin diğer takımlara karşı üstünlükleri Şampiyonlar Ligi'ne geldiğiniz zaman bu bir gerçek, ama bunu kabullenmek bizim ne içimizde ne de ruhumuzda olamaz. Bizden daha iyi kadrolara sahip takımlarla mücadele edeceğiz. Bu turnuvalarda büyük bayşarılara imza atan takımlarla mücadeleye gireceğiz. Beşiktaş kavgacı, hırslı bir kadro kimliğine büründü. Bizim bu ligdeki en büyük avantajımız olacak. Şunu biliyoruz, 'korkunun ölüme faydası yoktur'. Grupta yer alacak 1-2 takım bizden daha iyi bir kadoya sahip olabilir. Beşiktaş bu görüntüyü veriyor, bu da beni mutlu ediyor. Kesinlikle altta kalmayacağız. Yani bu kadrolar ne kadar bizden iyi olsalarda fizik olarak onların karşısında eziklik hissetmeyiz. Burada alınacak puanlar ne kadar değer taşıyorsa nerede alınacağı da o kadar değer taşıyor. Önümüzdeki ay gruplar belli olduğu zaman hangi puanlar nereden alınırsa bir üst tura çıkabileceğim bir netlik kazanır. Bu kadro Türkiye’deki unvanlarını korumak için yeterli bir kadrodur. Rakiplerimiz ne kadar güçlenirse güçlensin, bu sadece lige ayrı bir keyif verecektir. Avrupa'da bu zor denilen aşamaları geçmek bizim esas başarımız olacaktır bu yıl. Ben buna hazırım. Kadrom da hazır. Dolayısıyla gruptaki rakipler belli olduğu zaman en azından bir yol haritası ortaya koyma imkanı olacak. Bu bizim Şampiyonlar Ligi'ndeki ön düşüncemiz. Daha değişik uygulamalar, kadroların daha değişik futbolcuların yer aldığı bir Beşiktaş izleyebilirsiniz. Uygulamalarızda umarım yanılmış olmayız” dedi.

"QUARESMA'YA İHTİYACIM YOK"
Necip Uysal'ın 1 yıldır mesafe kaydettiğine değinen Denizli, basında ismi geçen Quaresma'ya oynadığı yer itibariyle ihtiyacının olmadığını ifade ederek "Daha ziyade orta sahanın rakibe yakın bölgesinde oynayan bir futbolcu ihtiyacımız var. Futbol bir paylaşım oyunudur. Paylaşımcılıktır. Az paylaşan oyuncu takıma katkı sağlamayabilir. Quaresma benim düşüncemde olmadı. Günlük transfer gelişmeleri içinde gündeme gelen isimler içinde yer aldı" dedi.

BOBO'NUN DURUMU
Bobo ile ilgili soruları da yanıtlayan Denizli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bobo’nun sezon başında ya kafası karıştırıldı, ya da kafası karışıktı. Bu ikisinden kurtulmasını bekliyorum. Kafası karışık olan futbolcuların zorluklar yaşadığını biliyoruz. Bu benim hoşlamadığım konu. Özellikle son günlerde Bobo’yu çalışkan ve kalıcı zihniyette görüyorum. O beni memnun ediyor. Bobo, bizim için önemli. Zaman zaman istem dışı gelişmeler olabiliyor. Gökhan gibi. Öyle bir karar Bobo’dan bana direk olarak gelirse ben o konuda gereğini yaparım. Benim bütün umudum sadece Bobo değil, hepsinin öyle olması. Kafasında soru işareti ile kimse buraya gelmesin. Net kalacağım, gideceğim. Hedefini bimeyenlerle iş zorlaşır. Bobo’nun durumu gayet doğal, başarılı olan insanların talibi olur. Ama bu talip olma işi netlik kazanmalı kısa sürede. Sürüncemede kaldığı anda futbolcunun takım içindeki atmosferin de aleyhine olur. Bobo'nun böyle bir düşüncesi olmadığı kanaatindeyim. Bobo bir ara kararsız kaldı. Benimle paylaşmadı. Ama şimdi iyi. Bobo, Beşiktaş'ta her zaman oynar. Hem beklentilere karşılık verir, saha içinde etkinliğini arttırır.”

"ALLAH'A ŞÜKREDİYORUM"
3 büyük kulübü şampiyon yaparak tarihi geçtiği hatırlatılan Denizli, bu konudaki duygularını da ifade etti:
“Tüylerim diken diken oldu resmen. Birinci aşamada bu değerli caimada görev yapabilmek önemli. Camialar arası rekabet biliniyor. Hepimiz yaşıyoruz bunu. Memnun eden beni bu. Bu kulüpler de çalışmak ve kabul görebilmek. Burada şampiyonluklar yaşamak. O da önemli. En azından şu ana kadar bu şampiyonluğu bir taraf bırakın da bu çalışmayı bulan tek kişi olmuşum. Yani o bakımdan hergün Allah’a şükrediyorum. Bunları bana yaşattığı için. Tabi son şampiyonluk biraz daha farklı. Yani bu güzide camialarda görev yaptım. Orada şampiyonluk yaşadım. Fener’de yaşadım. Ama Beşiktaş benim çocukluk aşkımdı. Hakikaten Beşiktaş’ta imzaladığım gün geç gelen bir buluşma demiştim. Geç geldi. Bu buluşma için beni hazırlayanların 2 figürü hayatta değil. Biri abim, diğeri rahmetli Terzi İmin abim. Ben bunu yaşadım. Gurur verici.”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Site Habercisi
Admin
Admin
Site Habercisi


Mesaj Sayısı : 258
Points : 770
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 03/04/09

''Quaresma'ya ihtiyacım yok!'' Empty
MesajKonu: Geri: ''Quaresma'ya ihtiyacım yok!''   ''Quaresma'ya ihtiyacım yok!'' EmptyCuma Tem. 24, 2009 6:13 pm

"GRUPTAN ÇIKMAK RÜYA DEĞİL"
Eski adıyla Şampiyon Kulüpler Kupası, bugünkü ismiyle Şampiyonlar Ligi'nde başarıyı ve başarısızlığı yaşamış ender insanlardan birisi olduğunu ifade eden Denizli, "O zaman ki adı ile Şampiyon Kulüpler'de yarı final oynayan takımın hocasıyım. Onun yanı sıra Şampiyonlar Ligi'nde puan alamamış takımın da hocasıyım Fenerbahçe'de. Çok farklı görüntü. Benim şu andaki düşüncem, bu çizgiyi devam ettirme yöntemi. Yani ilk çizgiye gidebilmek. Bu Türkiye için zor gözüküyor. Geçtiğimiz yıllarda Fenerbahçe'deki görüntünün oluşmamasıdır. Ülke puanında bütün takımların katkısı var, Beşiktaş'ın direk katılmasında. Birinci etap gruptan çıkmak. Büyük ölçüde bir İngiliz veya İspanyol takımıyla aynı grupta olacağız. Son yıllarda kupaya ambargo koyan ülke takımları. Diğerleri en az onlar kadar önemli. Beşiktaş olarak dışarıda puan ile başlarsak iyi olur. Tabi burada 11 Eylül yaşar mıyız bilmiyorum. Allah yaşatmasın. Talihsiz bir tarihe denk geldi. Amerika daki saldırılar sonrası iptal oldu. Kimyamızı bozdu. Burada öyle bir şey yaşamayız herhalde. Gruplara hazırlık aşamasındayız. Düzeyimizi Şampiyonlar Ligi'ne kadar yüzde 90'lara kadar çıkarırsak iyi olur. Klasik sözleri kullanmayacağım. Hani, "Zor ama imkansız". Gruptan çıkmak rüya değil. İmkanlı gruptan çıkmak. Burada hedef kademe kademe. Geçen yıl nasıl kupayı kazandıysak aynı statünün devam ettiği bir lig Şampiyonlar Ligi. Gruplar zordur ama tek maçlar daha kolaydır.”

TELLO
Basın mensuplarının Tello ile ilgili sorularına da yanıt veren Mustafa Denizli, "Burada görev yapan herkes kendisi ile ilgili kararları kendisi vermiştir. Kararlar emsalleri ile karşılaştırılıp değiştirelemez. Bu sadece Beşiktaş'ta değil dünyanın her kulübünde yaşanan bir gerçektir. Şartlar zaman zaman bazı düşüncelerinizi gerçekleştirmek için zorlanabilir. O günün gelirleri farklılıklar kazanabilir. Geçen yıl kadrosundan kazandırdıkları ile bu sene kazandırdıkları arasında farklılık var. 20 milyon euroluk fark var. Bu da başarıyı gösterir. Ben göreve başlarken benim talep ettiğim ücret yapabileceklerimin karşılığı olarak istenen rakamdır. Geçen yıl göreve başlayan Mustafa Denizli ne ise bu seneki Mustafa Denizli aynıdır. Değer kazanmamıştır. Değerinin karşılığını vermiştir. Felsefe budur. Bu felsefeden hareket edersen sorun yaşamazsın. Ne futbolcu ne teknik adam olarak. Ben o rakamı yapabileceklerimin karşılığı olarak düşündüm. Yaptıklarım bana manen değer katar. Maddi değer karşılığında var zaten. Her alınan ücret yapabileceklerinin karşılığı olarak talep edilmiştir. Biz ligi kazanmasaydık yüzbinlerce dolar prim alabilecek miydik? Ne teknik adam ne futbolcu. Bunlar başarının ödüllari zaten. Ben bugün gidip Beşiktaş başkanının karşısında oturup 'Ben kupa almış bir takımın hocasıyım benim ücretimi arttırın' deme hakkına sahip değilim. Bence hakkım yok. Ben göreve başlarken kendi değerimi ortaya koymuşum. Beşiktaş, şampiyonluklar istesin diye o değeri ortaya koydum. Zaten kazanırsam bir karşılığı vardır. Zaten onu yönetimler değerlendirir. Resmi olarak hem de ödüller olarak. Bunu da yapıyorlar. Sorun çıkacak bir ortam tanımayız" diye konuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
''Quaresma'ya ihtiyacım yok!''
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TurkHoliGan.Net :: TURK HOLIGAN | HABERLER :: Güncel Haberler-
Buraya geçin: